Ana içeriğe atla

Kıymeti Bilinmeyen Zaytung Haberlerim -vol. 1 :)


Kolu Kırıldığı Halde Yerinde Durabilen Genç Tıp Dünyasını Şaşkına Çevirdi

İstanbul'da kolu kırıldığı halde gıkını çıkartmayan ve soğukkanlı tavırlarıyla dikkat çeken Ersin Özbükey adlı genç tıp dünyasında infiale yol açtı. Doktorlar bunun dünya tarihinde bir ilk olduğunu belirtirken Dünya Sağlık Örgütü, Özbükey'i inceleme altına almak için Çeçenistan'a götürdü.

Sabah saatlerinde Bakırköy'deki evinden işyerine gitmek için çıkan Ersin Özbükey ayağının kayması sonucunda sol kolunun üstüne düştü. Çevredekilerin gülüşmeleri arasında yerden sakin bir şekilde kalkan Özbükey "Galiba kolum kırtıldı" dedi. Toplanan kalabalık ise hep bir ağızdan "Kırılsaydı yerinde duramazdın" diye slogan attı. Kalabalığa kulak asmayan Özbükey soluğu Bakırköy Devlet Hastanesinde aldı. Hastasının sakin tavırlarını gören ortopedi uzmanı Doç.Dr. Ahmet Suavi, Özbükey'e aspirin verip göndermeye çalıştı. Ancak Özbükey kolunda kırık olabileceğini belirtti. Doç.Dr. Suavi "Kırılsaydı yerinde duramazdın" şeklindeki uzman görüşüne rağmen hastasının ısrarı karşısında röntgen çekilmesi için talimat verdi.Çekilen röntgen sonucunda Özbükey'in kolunun iki yerden kırıldığı ortaya çıktı. Ersin Özbükey'in kolu derhal alçıya alındı.

Yabancı Basının Büyük İlgisi

Olayın duyulmasının hemen ardından hastanenin çevresini 45'i yabancı 78 basın mensubu abluka altına aldı. Ersin Özbükey kolunun alçıya alınmasının tamamlanmasının ardından, basına olayla ilgili kısa bir değerlendirme yaptı. Yerinde durabildiği halde kolunun kırıldığını nasıl anladığıyla ilgili soruyu Özbükey "Valla kolum pırasa gibi kırılmıştı, gözlerimle görebiliyordum. Böylece kolumun kırılmış olduğunu kolayca anladım" şeklinde cevapladı. "Peki kolunuz kırıldığı halde nasıl yerinizde durabildiniz" şeklindeki soruya da Özbükey "Acımadı ki, acımadı ki" diye yanıt verdi. Bu sırada özellikle yabancı basın mensuplarının birbirlerine manasız manasız baktıkları gözlerden kaçmadı.

Dünya Sağlık Örgütü Alarma Geçti

Hayret verici olay üzerine Dünya Sağlık Örgütüne bağlı üç uzman doktor Türk Hava Yollarının tarifeli uçağıyla akşam saatlerinde İstanbul'a geldi. Doktorlar Özbükey'in yaşadığı durumun daha şimdiden "Özbükey Efekti" olarak tıp literatürüne geçtiğini belirtirken, bu olayın kırık çıkık vakalarında bir kilometre taşı olabileceğini savundular. Dünya Sağlık Örgütüne bağlı doktorlar Bakırköy Devlet Hastanesine gidip, yanlarına Ersin Özbükey'i de alarak çatıya inen bir helikopterle Çeçenistan'a doğru yola çıktılar.

Üzerinde çeşitli deneyler yapılacak olan Özbükey'in ortopedi alanında tıp bilimine çok büyük katkılar yapabileceği belirtilirken, Sağlık Bakanlığının konuya olan ilgisizliği ulusal basında "Ülkemizin değerlerine sahip çıkmıyoruz" şeklinde yorumlandı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

zeykur'dan inci sözlük tarihi

beyler inci sözlük ün tarihini anlatiyorum yalan yanlis ögrenmeyin, kim kimdir ilk elden dinleyin diye. ben o zamanlar eksi sözlük'te[bugün sikilen] zeykur valekov nickiyle yaziyorum ve kronik caylakliklarimdan birisini yasiyorum, 17. caylakligim filandi zannediyorum ki. siteye cok hit ve takipci cektigim icin ssg beni ucuramiyormus, sonradan edindigim bilgilere göre. yaklasik günde 15 milyon kere nickim arama yapiliyormus filan, tabi bunlar önemsiz seyler. twitter'da takiliyoruz, bir arkadas bir tweet atti ve dedi ki "sozlukspot.com diye bir yer var herkes kendi sözlügünü kuruyor, sen de kursana madem caylaksin." oha lan dedim, oha. süper bir fikir, madem caylagim, kurallarini kendim koyacagim bir sözlükte yazarim, fuck the system, fuck eksi sözlük dedim ve "zeykurvalekov. sozlukspot.com" adiyla sozlukspot'dan bir sözlük actim kendime. sonra twitter'a gelip reklamini yaptim ve eksi sözlük'ten arkadaslar geldiler, birbirimizle muhabbet edip eglen

Guerrillero Heroico

Guerrillero Heroico Büyük bir ihtimalle dünyanın en çok bilinen karesi olan bu fotoğraf 5 Mayıs 1960'da Küba'nın başkenti Havana'da bir cenaze töreni sırasında Alberto Korda tarafından çekildi. Korda'nın o günkü amacı daha çok Castro'nun fotoğraflarını çekmekti ve alttaki kontak baskıda da görüleceği üzere Che Guevara'nın sadece iki adet fotoğrafını çekmişti. Korda daha sonra bu fotoğrafı pek de önemsemez ve arşivine kaldırır. Fotoğraf burada yaklaşık 7 sene boyunca durur. Ta ki Che Guevara'nın Bolivya'da öldürülmesine kadar. Che'nin ölümünün ardından İtalyan yayıncı Feltrinelli, Korda'nın asistanına ellerinde güzel bir Che portresi olup olmadığını sorar. Asistan da arşivden bu fotoğrafı bulur. Feltrinelli de kadraja soldan giren adamı, ve sağdan giren ağacı silerek fotoğrafı basar. Fotoğraf bir yıl sonra 68 öğrenci olaylarında devrimin simgesi haline gelmiştir bile.

Üstkurmaca olarak Kara Kitap

Berna Moran'ın Orhan Pamuk'un Kara Kitap'ı üzerine yazdığı bir inceleme. "Kara Kitap Üzerine Yazılar" kitabının da bir bölümünü oluşturuyor. Kara Kitap hakkında yazılmış bugüne kadar okuduğum en açıklayıcı yazı olduğun söyleyebilirim. Üstkurmaca olarak Kara Kitap (bölüm VII) Berna Moran Kitap hakkında çok yazıldı ve her eleştirmen kendi değişik yorumunu getirdiği için romana çeşitli açılardan bakılmış oldu. Ancak bildiğim kadarıyla Kara Kitap'ın burada sözkonusu etmek istediğim yönü üzerinde durulmadı pek. O yön de, Kara Kitap'ın konusu ve Kara Kitap ile Doğu anlatı geleneği arasında kurulan bağla ilgili. Romanın hemen başlarında Kara Kitap ile Mesnevî, ve özellikle Hüsn ü Aşk arasında birtakım bağlar kurulacağını, okur , Galip ve Celâl adlarıyla karşılaştığında değilse de apartmanın adının "Şehrikalp" olduğunu öğrendiği zaman tahmin edebilir. Çünkü yazar apartmana verdiği Şehrikalp adıyla, Şeyh Galip'in Hüsn ü Aşk'ındaki Diyar-ı Kalp&