Ana içeriğe atla

Çocukluğumdan

Çocukluğumda babam, maaşını aldığı gün bizi bir restoranda yemeğe götürürdü. Sadece ayın bir günü dışarıda yemek yerdik. Hepimiz çok özel bir davete gidiyormuş gibi şık giyinirdik o gün. Çocukluğumu geçirdiği yerler genellikle küçük şirin ilçeler olduğu için öyle çok lüks restoranlar yoktu. Biraz kalbürüstü kebap salonları vardı. Keşan'da olduğumuz yıllarda genellikle Lalezar adındaki restorana gittiğimizi hatırlıyorum. Yemekten önce tereyağı ve kabarık sıcacık bir pide gelirdi ikram olarak. Annem hemen küçük parça pidelerin üzerine tereyağı sürüp bize verirdi. Tereyağının sıcak pide üzeride erimesini izlemeye bayılırdım. Ablam ve ben de dışarıda yemek yemeyi çok severdik ama bu olayı en çok annem severdi sanırım, ayın diğer günleri evde yemek yapmak zorunda olduğu için. Tabi babamın nöbetçi olduğu günleri saymazsak. Babam bir asker olduğu için her ay 5-6 gün gece nöbete kalıp eve gelmezdi. O günler annem de yemek yapmaz, akşam yemeğini kahvaltılıklarla geçiştirirdi. Buna biz de (ablam ve ben) hiç itiraz etmezdik. Ispanak, pırasa yerine sucuklu yumurta yemek bizim de işimize gelirdi çünkü.

Yorumlar

Punctum dedi ki…
'nasıl' seçeneklerin yetersiz kalmış.

Bu blogdaki popüler yayınlar

zeykur'dan inci sözlük tarihi

beyler inci sözlük ün tarihini anlatiyorum yalan yanlis ögrenmeyin, kim kimdir ilk elden dinleyin diye. ben o zamanlar eksi sözlük'te[bugün sikilen] zeykur valekov nickiyle yaziyorum ve kronik caylakliklarimdan birisini yasiyorum, 17. caylakligim filandi zannediyorum ki. siteye cok hit ve takipci cektigim icin ssg beni ucuramiyormus, sonradan edindigim bilgilere göre. yaklasik günde 15 milyon kere nickim arama yapiliyormus filan, tabi bunlar önemsiz seyler. twitter'da takiliyoruz, bir arkadas bir tweet atti ve dedi ki "sozlukspot.com diye bir yer var herkes kendi sözlügünü kuruyor, sen de kursana madem caylaksin." oha lan dedim, oha. süper bir fikir, madem caylagim, kurallarini kendim koyacagim bir sözlükte yazarim, fuck the system, fuck eksi sözlük dedim ve "zeykurvalekov. sozlukspot.com" adiyla sozlukspot'dan bir sözlük actim kendime. sonra twitter'a gelip reklamini yaptim ve eksi sözlük'ten arkadaslar geldiler, birbirimizle muhabbet edip eglen

Üstkurmaca olarak Kara Kitap

Berna Moran'ın Orhan Pamuk'un Kara Kitap'ı üzerine yazdığı bir inceleme. "Kara Kitap Üzerine Yazılar" kitabının da bir bölümünü oluşturuyor. Kara Kitap hakkında yazılmış bugüne kadar okuduğum en açıklayıcı yazı olduğun söyleyebilirim. Üstkurmaca olarak Kara Kitap (bölüm VII) Berna Moran Kitap hakkında çok yazıldı ve her eleştirmen kendi değişik yorumunu getirdiği için romana çeşitli açılardan bakılmış oldu. Ancak bildiğim kadarıyla Kara Kitap'ın burada sözkonusu etmek istediğim yönü üzerinde durulmadı pek. O yön de, Kara Kitap'ın konusu ve Kara Kitap ile Doğu anlatı geleneği arasında kurulan bağla ilgili. Romanın hemen başlarında Kara Kitap ile Mesnevî, ve özellikle Hüsn ü Aşk arasında birtakım bağlar kurulacağını, okur , Galip ve Celâl adlarıyla karşılaştığında değilse de apartmanın adının "Şehrikalp" olduğunu öğrendiği zaman tahmin edebilir. Çünkü yazar apartmana verdiği Şehrikalp adıyla, Şeyh Galip'in Hüsn ü Aşk'ındaki Diyar-ı Kalp&

Guerrillero Heroico

Guerrillero Heroico Büyük bir ihtimalle dünyanın en çok bilinen karesi olan bu fotoğraf 5 Mayıs 1960'da Küba'nın başkenti Havana'da bir cenaze töreni sırasında Alberto Korda tarafından çekildi. Korda'nın o günkü amacı daha çok Castro'nun fotoğraflarını çekmekti ve alttaki kontak baskıda da görüleceği üzere Che Guevara'nın sadece iki adet fotoğrafını çekmişti. Korda daha sonra bu fotoğrafı pek de önemsemez ve arşivine kaldırır. Fotoğraf burada yaklaşık 7 sene boyunca durur. Ta ki Che Guevara'nın Bolivya'da öldürülmesine kadar. Che'nin ölümünün ardından İtalyan yayıncı Feltrinelli, Korda'nın asistanına ellerinde güzel bir Che portresi olup olmadığını sorar. Asistan da arşivden bu fotoğrafı bulur. Feltrinelli de kadraja soldan giren adamı, ve sağdan giren ağacı silerek fotoğrafı basar. Fotoğraf bir yıl sonra 68 öğrenci olaylarında devrimin simgesi haline gelmiştir bile.